Reddedilmek, yeni iş bulma sürecinde baş etmesi en zor şeylerden biri.
Çünkü bir değil, iki değil, başvurulan yerlerin %99'undan red alıyoruz.
İnsanın sadece iş hayatında değil, kişisel hayatında bile kendine güvenini yerle bir edebilen bir durum reddedilmek.
--
Ben de iş başvuruları yaparken, sonraları da Patika.dev için yatırım ararken kendimi boks ringinde gibi hissederdim.
O görüşmede çok fazla darbe yiyeceğime kendimi hazırlardım. Oyunun sırrı, sonunda yıkılıp yıkılmamak gibiydi. Sonuçta istediğim bir şeyin olmasının tek yolu yıkılmamaktı. Bu oyun epey işime yaramıştı.
Bunun gibi, iş arama sürecinde reddedilmekle başa çıkmayı sağlayan birkaç öneri paylaşmak istedim:
1. Redleri kişisel algılamamak. Şirketlerin işi yüzlerce başvuru arasından reddedecek en ufak şey aramak. Bunu kişisel algılamayın, bu şirketin bir 'işi'. Eğer siz de işe alım yapacak ekip yerinde olsaydınız (ki bir gün umarım hepiniz olacaksınız), mecburen aynı şeyi yapacaksınız. Redleri kişisel algılamamak ve sürecin parçası olarak görmek biraz rahatlama sağlayabilir. Ayrıca, bugün yaptığı iş ne olursa olsun herkes her gün redlerle boğuşuyor. Örneğin ben de yarın muhtemelen olmasını istediğimiz pek çok anlaşmanın olmadığını öğrendiğim bir gün geçireceğim.
2. Süreci oyunlaştırmak. Oyunlaştırmanın türü sizin kişiliğinize çok bağlı. Mesela benim için yukarıda bahsettiğim oyunlaştırma çok işime yaramıştı. Onun dışında çok üzüldüğümde, Umut Sarıkaya'nın yazılarını / karikatürlerini aklıma getirip durumu mizahlaştırmak da çok işime yarıyor. Bir yazısında 'Ağladım, ağladım. Telefonu kapattım. Ağladım, çok ağladım. Ağlarken sakızım ağzımdan düştü.' kısmı vardır - üzgün anlarımda beni toparlayan küçük bir mizah parçası. (Aranızda Umut Sarıkaya sevenler - favori karikatürlerinizi görmek isterim :D). Bunlar gibi, kendinize şefkatinizi artıracak birkaç yöntem bulmak faydalı olabilir.
3. Analiz yapmak: Şimdi biraz ciddileşelim. 'Soğanı katman katman ayırmak' diye bir yöntem vardır, iş hayatında bir problemi çözerken en sevdiğim yöntemlerden biri. Burada, bir oranın neden düşük olduğunu anlamak için, o sayıyı oluşturan bileşenlere ayırıp bu bileşenlerin gidişatına bakmak çok fikir verebilir. Mesela aşağıdaki gibi bir analiz çıkarabilirsiniz: Diyelim ki teknik mülakat aşamasına bir türlü gelemiyorsunuz. Bunun sebebi, daha ilk başvuru aşamasından geçemiyor olmanız da olabilir, İK görüşmelerinde elenmeniz de. Hangisine odaklanmanız gerektiğini ancak iki kısma da bakıp anlamak gerek. Örneğin aşağıdaki durumda, bu adayın başvurduğu yerlerden daha çok dönüş almaya çalışacak şeyler yapması daha kritik, çünkü zaten mülakata girse bir şekilde geçiyor.
Bu oranları çıkarıp çevrenizde iş arayan başka arkadaşlarınızla da karşılaştırmalar yapmak çok faydalı olur. Böylece eğer başvuru sayılarınız veya bir aşamadaki oranlarınızı karşılaştırıp neyi daha iyi yapabileceğinizi anlarsınız. Biz de Patika+ bootcamp'lerinden mezunlarımızın bu oranlarını birbirlerinin göreceği bir veri tabanı paylaşıyoruz onlarla, ve bu her hafta güncelleniyor ki herkes ilerlemesini görebiliyor.
--
Bugünlük bu kadar.
Dünkü emailime geri dönüşler beni çok mutlu etti. O yüzden yeniden çağrımı yapayım. Eğer teknoloji alanında ilk işini arıyorsan ve herhangi bir Patika programına daha önce katılmadıysan bu emaile cevap yazabilirsin. Hikayeni duymayı ve nasıl yardımcı olabiliriz öğrenmeyi çok isterim.
Gülcan