Makine Öğrenimi ve Derin Öğrenme Arasındaki Farklar

Kerimcan Yektek
8/10/2024

Makine öğrenimi ve derin öğrenme, her iki teknoloji de yapay zeka alanında önemli bir rol üstlenmektedir. Makine öğrenimi, algoritmaların verilerden öğrenmesini ve tahminlerde bulunmasını sağlarken, derin öğrenme sinir ağlarını kullanarak daha karmaşık yapıları işleyebilir. Her iki yaklaşım da farklı sorunları çözmek için uygundur ve gereksinimlerine göre seçilir. Bu yazıda, iki teknoloji arasındaki önemli farklara ve hangi durumlarda hangisinin tercih edilmesi gerektiğine odaklanacağız.

Makine Öğrenimi ve Derin Öğrenme Nedir?

Makine öğrenimi, veri setleriyle eğitilen algoritmalar aracılığıyla bilgisayarların tahmin yapmasını ve karar almasını sağlayan bir yapay zeka dalıdır. Basit ve genellikle yapılandırılmış veriler üzerinde çalışarak kısa sürede öğrenme sağlar. Detaylı bilgi için Makine Öğrenimi Nedir? makalemize göz atabilirsiniz.

Derin öğrenme, çok katmanlı sinir ağları ile büyük ve karmaşık veri setlerini işleyerek sonuç çıkaran bir alt disiplindir. Genellikle yüksek işlem gücü ve büyük veri setleri gerektirir. Daha fazla bilgi almak için Derin Öğrenme Nedir? başlıklı yazımıza göz atabilirsiniz.

Makine Öğrenimi ve Derin Öğrenmenin Farkları

1. Veri (Data) Miktarı

Makine öğrenimi, daha az veri ile çalışabilir. Örneğin, birkaç bin satırlık veri ile bir model eğitmek mümkün olabilir. Küçük ve yapılandırılmış veri setleri üzerinde etkili sonuçlar verir. Bu tür veri setleriyle müşteri sınıflandırması, kredi değerlendirmesi veya öneri sistemleri gibi problemler çözülür.

Derin öğrenme ise daha büyük veri setlerine ihtiyaç duyar. Milyonlarca veri noktasını işleyebilen sinir ağları, derin öğrenmenin başarısını büyük ölçüde artırır. Özellikle görüntü tanıma ve doğal dil işleme gibi uygulamalarda, büyük miktarda veriye dayalı öğrenme çok daha başarılıdır. Örneğin, bir otonom araç sisteminin çevresini doğru algılaması için milyonlarca görüntü ile eğitilmesi gerekir.

2. Hesaplama Gücü ve Hız

Makine öğrenimi algoritmaları, daha düşük işlem gücü ile çalışabilir. Birçok makine öğrenimi modeli CPU'larda hızlıca eğitilebilir ve tahmin yapabilir. Bu nedenle, maliyet etkin ve hızlı çözümler sunar. Örneğin, bir e-ticaret sitesindeki öneri sistemi CPU üzerinde kısa sürede çalışabilir.

Derin öğrenme ise sinir ağlarının karmaşıklığı nedeniyle yüksek işlem gücü gerektirir. GPU (Grafik İşlem Birimi) ve TPU (Tensor İşlem Birimi) gibi donanımlar kullanarak eğitilen derin öğrenme modelleri, çok büyük miktarda veri işlemek için optimize edilmiştir. Eğitim süreci daha uzun olabilir, büyük bir sinir ağı modelinin eğitimi günlerce sürebilir. Özellikle otonom araçlar, yüz tanıma sistemleri gibi alanlarda büyük veri setleri üzerinde çalışıldığında bu hesaplama gücü kaçınılmazdır.

3. Özellik Mühendisliği (Feature Engineering)

Makine öğrenimi algoritmaları, genellikle insan müdahalesine ihtiyaç duyar. Veri bilimciler, verinin hangi özelliklerinin (features) modele verileceğine karar verir. Bu süreç, modelin başarısında kritik bir faktördür. Özellik mühendisliği, veri setindeki en anlamlı bilgileri modelin kullanabileceği şekilde dönüştürme işlemidir. Örneğin, bir makine öğrenimi modeli bir kredi başvurusunda başvuru sahibinin yaşını, gelirini ve kredi geçmişini özellik olarak kullanabilir.

Derin öğrenme modelleri ise ham veriyle doğrudan çalışabilir. Özellikle görüntü ve ses işleme gibi alanlarda, sinir ağları verinin hangi özelliklerinin önemli olduğunu kendi başına öğrenebilir. Bu, derin öğrenmeyi veri mühendisliği açısından çok daha esnek hale getirir. Örneğin, bir yüz tanıma sistemi, bir kişinin göz yapısını, burun konumunu ve diğer yüz özelliklerini otomatik olarak öğrenebilir.

4. Eğitim Süresi

Makine öğrenimi, daha kısa eğitim sürelerine sahiptir. Küçük veri setleri ve basit algoritmalarla birkaç saat içinde sonuçlar alınabilir. Örneğin, bir karar ağacı veya destek vektör makinesi (SVM) algoritması hızlıca eğitilebilir.

Derin öğrenme ise uzun eğitim süreçleri gerektirir. Milyonlarca veri noktası üzerinde eğitim yapılırken, modelin öğrenme süreci günler veya haftalar sürebilir. Derin öğrenme algoritmaları, her katmanda veriyi işleyerek daha derin anlamlar çıkarır ve bu süreçte daha fazla işlem gücü ve zaman harcar.

5. Performans ve Doğruluk

Makine öğrenimi modelleri, daha küçük ve yapılandırılmış veri setlerinde yüksek performans gösterebilir. Ancak karmaşık problemlerde performans düşebilir. Örneğin, makine öğrenimi bir spam filtresi veya basit sınıflandırma problemi için uygundur.

Derin öğrenme ise karmaşık problemler üzerinde üstün performans gösterir. Büyük veri setleri üzerinde, özellikle görüntü işleme, konuşma tanıma ve dil işleme gibi alanlarda insan seviyesine yakın doğruluk oranları elde edebilir. Derin öğrenme, yüz tanıma sistemleri, otonom araçlar ve sesli asistanlar gibi uygulamalarda vazgeçilmezdir.

6. Yorumlanabilirlik

Makine öğrenimi algoritmalarının sonuçlarını yorumlamak genellikle daha kolaydır. Karar ağaçları, lojistik regresyon gibi modellerle hangi değişkenlerin daha etkili olduğu kolayca anlaşılabilir. Bu, özellikle iş süreçlerinde açıklanabilirlik ve şeffaflık gerektiren durumlarda önemli olabilir.

Derin öğrenme ise bir kara kutu olarak görülebilir. Sinir ağlarının nasıl çalıştığını anlamak zordur. Milyonlarca parametrenin nasıl bir araya gelip sonucu ürettiği genellikle net bir şekilde yorumlanamaz. Bu, finans ve sağlık gibi sektörlerde kullanımını sınırlandırabilir.

7. Kullanım Alanları

Makine öğrenimi ve derin öğrenme, yapay zekanın iki önemli bileşenidir. Makine öğrenimi, daha az veri ve işlem gücü gerektirirken hızlı çözümler sunarken, derin öğrenme daha büyük veri setleri ve güçlü donanımlar ile daha karmaşık problemleri çözebilir. Hangi teknolojinin seçileceği, problemin doğasına, veri miktarına ve işlem gücüne bağlıdır. İki teknolojiyi birlikte kullanarak güçlü ve optimize edilmiş yapay zeka çözümleri oluşturabilirsiniz.

Katılımcılarımıza Tavsiyelerimiz
Daha Fazla

Makine Öğrenimi ve Derin Öğrenme Arasındaki Farklar

Makine öğrenimi ve derin öğrenme arasındaki farkları keşfedin, iki teknolojinin temel prensipleri ve uygulama alanları hakkında bilgi edinin.

Makine öğrenimi ve derin öğrenme, her iki teknoloji de yapay zeka alanında önemli bir rol üstlenmektedir. Makine öğrenimi, algoritmaların verilerden öğrenmesini ve tahminlerde bulunmasını sağlarken, derin öğrenme sinir ağlarını kullanarak daha karmaşık yapıları işleyebilir. Her iki yaklaşım da farklı sorunları çözmek için uygundur ve gereksinimlerine göre seçilir. Bu yazıda, iki teknoloji arasındaki önemli farklara ve hangi durumlarda hangisinin tercih edilmesi gerektiğine odaklanacağız.

Makine Öğrenimi ve Derin Öğrenme Nedir?

Makine öğrenimi, veri setleriyle eğitilen algoritmalar aracılığıyla bilgisayarların tahmin yapmasını ve karar almasını sağlayan bir yapay zeka dalıdır. Basit ve genellikle yapılandırılmış veriler üzerinde çalışarak kısa sürede öğrenme sağlar. Detaylı bilgi için Makine Öğrenimi Nedir? makalemize göz atabilirsiniz.

Derin öğrenme, çok katmanlı sinir ağları ile büyük ve karmaşık veri setlerini işleyerek sonuç çıkaran bir alt disiplindir. Genellikle yüksek işlem gücü ve büyük veri setleri gerektirir. Daha fazla bilgi almak için Derin Öğrenme Nedir? başlıklı yazımıza göz atabilirsiniz.

Makine Öğrenimi ve Derin Öğrenmenin Farkları

1. Veri (Data) Miktarı

Makine öğrenimi, daha az veri ile çalışabilir. Örneğin, birkaç bin satırlık veri ile bir model eğitmek mümkün olabilir. Küçük ve yapılandırılmış veri setleri üzerinde etkili sonuçlar verir. Bu tür veri setleriyle müşteri sınıflandırması, kredi değerlendirmesi veya öneri sistemleri gibi problemler çözülür.

Derin öğrenme ise daha büyük veri setlerine ihtiyaç duyar. Milyonlarca veri noktasını işleyebilen sinir ağları, derin öğrenmenin başarısını büyük ölçüde artırır. Özellikle görüntü tanıma ve doğal dil işleme gibi uygulamalarda, büyük miktarda veriye dayalı öğrenme çok daha başarılıdır. Örneğin, bir otonom araç sisteminin çevresini doğru algılaması için milyonlarca görüntü ile eğitilmesi gerekir.

2. Hesaplama Gücü ve Hız

Makine öğrenimi algoritmaları, daha düşük işlem gücü ile çalışabilir. Birçok makine öğrenimi modeli CPU'larda hızlıca eğitilebilir ve tahmin yapabilir. Bu nedenle, maliyet etkin ve hızlı çözümler sunar. Örneğin, bir e-ticaret sitesindeki öneri sistemi CPU üzerinde kısa sürede çalışabilir.

Derin öğrenme ise sinir ağlarının karmaşıklığı nedeniyle yüksek işlem gücü gerektirir. GPU (Grafik İşlem Birimi) ve TPU (Tensor İşlem Birimi) gibi donanımlar kullanarak eğitilen derin öğrenme modelleri, çok büyük miktarda veri işlemek için optimize edilmiştir. Eğitim süreci daha uzun olabilir, büyük bir sinir ağı modelinin eğitimi günlerce sürebilir. Özellikle otonom araçlar, yüz tanıma sistemleri gibi alanlarda büyük veri setleri üzerinde çalışıldığında bu hesaplama gücü kaçınılmazdır.

3. Özellik Mühendisliği (Feature Engineering)

Makine öğrenimi algoritmaları, genellikle insan müdahalesine ihtiyaç duyar. Veri bilimciler, verinin hangi özelliklerinin (features) modele verileceğine karar verir. Bu süreç, modelin başarısında kritik bir faktördür. Özellik mühendisliği, veri setindeki en anlamlı bilgileri modelin kullanabileceği şekilde dönüştürme işlemidir. Örneğin, bir makine öğrenimi modeli bir kredi başvurusunda başvuru sahibinin yaşını, gelirini ve kredi geçmişini özellik olarak kullanabilir.

Derin öğrenme modelleri ise ham veriyle doğrudan çalışabilir. Özellikle görüntü ve ses işleme gibi alanlarda, sinir ağları verinin hangi özelliklerinin önemli olduğunu kendi başına öğrenebilir. Bu, derin öğrenmeyi veri mühendisliği açısından çok daha esnek hale getirir. Örneğin, bir yüz tanıma sistemi, bir kişinin göz yapısını, burun konumunu ve diğer yüz özelliklerini otomatik olarak öğrenebilir.

4. Eğitim Süresi

Makine öğrenimi, daha kısa eğitim sürelerine sahiptir. Küçük veri setleri ve basit algoritmalarla birkaç saat içinde sonuçlar alınabilir. Örneğin, bir karar ağacı veya destek vektör makinesi (SVM) algoritması hızlıca eğitilebilir.

Derin öğrenme ise uzun eğitim süreçleri gerektirir. Milyonlarca veri noktası üzerinde eğitim yapılırken, modelin öğrenme süreci günler veya haftalar sürebilir. Derin öğrenme algoritmaları, her katmanda veriyi işleyerek daha derin anlamlar çıkarır ve bu süreçte daha fazla işlem gücü ve zaman harcar.

5. Performans ve Doğruluk

Makine öğrenimi modelleri, daha küçük ve yapılandırılmış veri setlerinde yüksek performans gösterebilir. Ancak karmaşık problemlerde performans düşebilir. Örneğin, makine öğrenimi bir spam filtresi veya basit sınıflandırma problemi için uygundur.

Derin öğrenme ise karmaşık problemler üzerinde üstün performans gösterir. Büyük veri setleri üzerinde, özellikle görüntü işleme, konuşma tanıma ve dil işleme gibi alanlarda insan seviyesine yakın doğruluk oranları elde edebilir. Derin öğrenme, yüz tanıma sistemleri, otonom araçlar ve sesli asistanlar gibi uygulamalarda vazgeçilmezdir.

6. Yorumlanabilirlik

Makine öğrenimi algoritmalarının sonuçlarını yorumlamak genellikle daha kolaydır. Karar ağaçları, lojistik regresyon gibi modellerle hangi değişkenlerin daha etkili olduğu kolayca anlaşılabilir. Bu, özellikle iş süreçlerinde açıklanabilirlik ve şeffaflık gerektiren durumlarda önemli olabilir.

Derin öğrenme ise bir kara kutu olarak görülebilir. Sinir ağlarının nasıl çalıştığını anlamak zordur. Milyonlarca parametrenin nasıl bir araya gelip sonucu ürettiği genellikle net bir şekilde yorumlanamaz. Bu, finans ve sağlık gibi sektörlerde kullanımını sınırlandırabilir.

7. Kullanım Alanları

  • Makine öğrenimi, sınıflandırma, tahmin, öneri sistemleri, müşteri segmentasyonu ve spam tespiti gibi daha basit ve yapılandırılmış veri üzerinde çalışan problemleri çözmek için uygundur.
  • Derin öğrenme, görüntü tanıma, dil işleme, ses işleme, otonom sistemler, yüz tanıma ve büyük veri gerektiren karmaşık görevler için idealdir.

Makine öğrenimi ve derin öğrenme, yapay zekanın iki önemli bileşenidir. Makine öğrenimi, daha az veri ve işlem gücü gerektirirken hızlı çözümler sunarken, derin öğrenme daha büyük veri setleri ve güçlü donanımlar ile daha karmaşık problemleri çözebilir. Hangi teknolojinin seçileceği, problemin doğasına, veri miktarına ve işlem gücüne bağlıdır. İki teknolojiyi birlikte kullanarak güçlü ve optimize edilmiş yapay zeka çözümleri oluşturabilirsiniz.

BOOTCAMP

Partner şirketlerimiz, kendilerine özel Patika bootcamp’lerinden toplu işe alım yapıyor. Bu ücretsiz bootcamp'lere katıl, başarıyla mezun ol, ve hemen işe başla! Şu ana kadar binlerce kişi bootcamp'lerden sonra en iyi şirketlerde işe girdi.

Başvurulara açık programlarımız